Türkiye Hazır Beton Birliği 2023 Yılı Hazır Beton Sektör Raporu
“Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), ülkemiz ekonomisine önemli katkılar sunan hazır beton sektörünü 2023 yılı özelinde kapsamlı olarak analiz eden “Hazır Beton Sektör Raporu”nu açıkladı. Kentsel dönüşümün büyük bir fırsat olduğuna dikkat çeken Rapor, Cumhuriyetimizin 2. yüzyılında daha vizyoner bir zihinsel ve yönetsel dönüşümü gerçekleştirmemiz gerektiğini ortaya koydu. İnşaat sektörünün yeniden ivmelenmesinin verimlilik, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme başta olmak üzere çok yönlü dönüşümünü bir an önce hayata geçirmesine bağlı olduğunu belirten Rapor, konut stokunun azalmasını sağlamak için ilk el konut satışlarına odaklanılması gerektiğini vurguladı. Hazır beton sektörünün 2022 verilerine göre 94 milyar Türk liralık cirosu, 40 bine ulaşan istihdam hacmi ve yıllık 105 milyon metreküplük üretimiyle Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörü açısından çok önemli olduğunu gösteren Rapor, Türkiye’nin hazır beton üretiminde Avrupa’da lider ülke konumunu sürdürdüğünü ortaya koydu.”
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Merkez
Bankası, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verileri ile THBB
üyelerinin, THBB dışındaki üreticilerin ve tedarikçilerin sağladığı bilgiler
ışığında hazırlanan 2023 yılı “Hazır Beton Sektör Raporu”nu yayımladı. Rapor,
Türkiye ekonomisi, inşaat sektörü ve hazır beton sektörüne yönelik detaylı
analizler, değerlendirmeler ve projeksiyonlar içeriyor.
Türkiye, hazır beton üretiminde Avrupa liderliğini sürdürüyor
Türkiye’de standartlara uygun beton üretilmesi ve inşaatlarda doğru beton
uygulamalarının sağlanması için 36 yıldır çalışan Türkiye Hazır Beton Birliği
(THBB), kalite, çevre, sürdürülebilirlik, iş sağlığı ve güvenliği
uygulamalarıyla inşaat, hazır beton ve ilgili sektörlerin gelişimine büyük
katkı sağlıyor. Hazır beton sektörü, 2022 yılı verilerine göre 94 milyar Türk
liralık cirosu, 40 bine ulaşan istihdam hacmi ve yıllık 105 milyon metreküplük
üretimiyle Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörü açısından çok önemli bir yerde
duruyor. Avrupa Hazır Beton Birliğinin (ERMCO) 2022 yılı verilerine göre AB
üyesi bütün ülkelerin toplam üretim miktarı 262 milyon metreküp iken, Türkiye
tek başına 105 milyon metreküp beton üretmiştir. Bu üretim miktarıyla Türkiye,
AB ülkeleri arasında birinci ülke konumunda yer alıyor. Hazır beton sektörünün,
inşaat sektörüne ve buna bağlı olarak ülke ekonomisine sağladığı büyük katkı,
inşaat sektörünün en temel kolu olduğunu gösteriyor.
İnşaat sektörünün yeniden ivmelenmesi için çok yönlü dönüşüm gerekiyor
İnşaat sektörü, 2 milyonluk istihdam gücüyle yaklaşık 250 yan sektörü
doğrudan ve dolaylı bir şekilde etkileyen geniş kapsamlı bir sektördür. Uzun
yıllar ülkemiz için lokomotif görevi gören olan inşaat sektörü 2018 yılından
beri eski günlerini arar bir konuma gelmiştir. Sektörün yeniden ivmelenmesi ve
gelişmesi, ekonomik belirsizliklerin giderilmesi kadar inşaat sektörünün de
verimlilik, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme başta olmak üzere çok yönlü
dönüşümünü bir an önce hayata geçirmesine bağlıdır. Son yıllarda öne çıkan
nitelikli iş gücü sorunu da sektörün çözüm üretmesi gereken bir konu olmuştur.
2011-2017 yılları arasında inşaat sektörü bileşik yıllık %10 büyürken;
2018-2022 yılları arasında sürekli küçülmüştür. 2023 yılında ise sektör
%7,8'lik büyüme ile bu trende son vermiştir.
İnşaat sektörünün canlanması için ilk el konut satışlarına odaklanılması
gerekiyor
11 yıllık süre içinde toplam konut satışları 2020 yılında rekor seviyeye
ulaşmış ve sonraki iki yılda da benzer bir performans sergilemiştir. Bu
performansta ilk el konut satışlarından ziyade ikinci el konut satışları etkili
olmuştur.
2023 yılı ise olumsuz yönde rekorların öne çıktığı bir yıl olmuştur. Konut
satış verilerinin TÜİK tarafından paylaşılmaya başlandığı 2013 yılından beri en
düşük ilk el konut satışı, en düşük ipotekli konut satışı adedi ve en düşük
ipotekli konut oranı 2023 yılında gerçekleşmiştir.
Yaklaşık 1,2 milyon konut satışı, %14,5 ipotek oranı ile gerçekleşmiştir.
Bir önceki yıla göre hem ilk hem de ikinci el konut satışları ve ipotekli satış
oranı azalmıştır. -2017 yılından beri yıllık ilk el konut satışlarında sürekli
bir düşüş meydana gelmektedir. Konut satışlarındaki bu olumsuz tablo 2024 yılı
için de endişe yaratmaktadır.
İnşaat sektöründe canlanmaya neden olacak, konut stokunun azalmasını
sağlayacak ve gelecek adına motivasyon oluşturacak olan veri, ilk el konut
satışlarıdır. Bu nedenle inşaat sektörünü değerlendirmek için bu veriye
odaklanmak daha isabetli analizler yapılmasını sağlamaktadır.
Yapı Denetim Sistemi ile depreme dayanıklı binaların inşası mümkün
olmuştur
T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan
açıklamaya göre Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinden etkilenen 11 ilimizde
yıkılan binaların %98’i 2000 yılından önce inşa edilmiş ve mühendislik hizmeti
almamış, denetime tabi olmamış yapılardı. Oysa 2000 yılı öncesinde de deprem
yönetmelikleri, uygulama standartları, İmar Kanunu, fenni mesuliyet “TUS”
sistemi gibi birçok husus yürürlükteydi. 1999 Marmara Depremi ile tüm bunların
depreme dayanıklı, can ve mal güvenliğini sağlayan yapıların inşasında etkili
olmadığı görülmüş ve sonrasında önemli aksiyonlar alınmıştı. Bu aksiyonlara
örnek olarak; hazır beton ve nervürlü çelik donatı kullanımının zorunlu hâle
gelmesi, Yapı Denetimi Sistemi'nin (YDS) tüm ülke geneline yayılması ve Deprem
Yönetmeliklerinin güncellenmesi verilebilir. Bu aksiyonlar sonucunda 2000 yılı
sonrasında ve özellikle 2011 yılında YDS’nin tüm Türkiye’de uygulamaya geçmesi
sonucunda daha güvenilir ve depreme dayanıklı binaların inşası mümkün olmuştur
ancak günümüzde dahi yapı stokumuzun yaklaşık yarısı 2000 yılı öncesi inşa
edilmiş durumdadır.
Kahramanmaraş ve Hatay Depremlerinde yıkılan binaların %2’si ise 2000
yılından sonra inşa edilmiştir ancak bunların büyük bir çoğunluğu yapı
denetimine tabi tutulmamıştır. Depremin etkilediği 11 ilde yapı denetim
yönetmeliği yürürlüğe girdikten sonra ve hazır beton kullanılarak yapılan 151
bin 990 binadan 272’si yıkılmıştır. Yıkılmayan bina oranı %99,8’dir.
Kentsel dönüşüm büyük bir fırsattır
2012 yılında yürürlüğe giren Kentsel Dönüşüm Kanunu’nda 2023 yılında yapılan
değişiklikler ile sürecin daha hızlanması beklenmektedir. Kentsel dönüşümün ana
teması riskli yapıların dönüştürülmesi olarak algılansa da dönüşüm sürecinin
çok boyutlu bir şekilde ele alınması gerekmektedir. Kent madenciliği
prensipleri ile inşaat ve yıkıntı atıklarının sürdürülebilir bir şekilde
değerlendirilmesi, olası afetler için tam donanımlı toplanma alanlarının
yapılması, ulaşım akslarının yeniden planlanması, düşük karbonlu malzemelerin
kullanılması gibi birçok boyutta süreç desteklenmelidir.
THBB Başkanı Yavuz Işık: “Daha vizyoner bir zihinsel ve yönetsel dönüşümü
gerçekleştirmeliyiz”
Hazır Beton Sektörü Raporu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Türkiye
Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Cumhuriyetimizin
100. yaşını büyük bir kıvanç ve gururla karşıladığımız 2023 yılında yaşadığımız
depremler ve kaybettiğimiz canlar hepimizde büyük bir hüzne sebep olmuştur.
Tarihimiz boyunca yaşadığımız savaşlar ve afetler ulusumuzu her zaman birbirine
kenetlemiş ve daha da güçlendirmiştir. Cumhuriyetimizin 2. yüzyılında aynı
acıları yaşamamak için benzer hataları yapmadan daha vizyoner bir zihinsel ve
yönetsel dönüşümü gerçekleştirmeliyiz.” dedi.
Hazır beton sektörünün 2023 yılında %10-15 arasında bir büyüme
gerçekleştirdiği tahmin ediliyor
Hazır beton sektörü verilerini değerlendiren THBB Başkanı Yavuz Işık, THBB
tarafından yapılan sektör araştırması sonucunda hazır beton sektörünün 2023
yılında %10-15 arasında bir büyüme gerçekleştirdiğinin tahmin edildiğini
belirterek “2024 yılında hazır beton sektörünün kötümser senaryoda %5 oranında
küçüleceği, iyimser senaryoda ise %5 kadar büyüyebileceği tahmin edilmektedir.”
dedi.
Güvenli yapılar için sorumluluk bilinciyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz
Birliğin kaliteli yapılaşma odaklı çalışmalarına değinen THBB Başkanı Yavuz
Işık, “Uzun yıllardır hem raporlarımızda hem de basın açıklamalarımızda kentsel
dönüşüm sürecinin hızlanmasının ve riskli yapı stokunun ivedi olarak
dönüştürülmesinin altını çizdik. Hazır beton kalitesini ülke genelinde artırmak
için paydaşlarımızla birlikte şimdiye kadar büyük çaba sarf ettik. Güvenli
yapılar için standartlara uygun hazır betonun olmazsa olmaz bir unsur olduğunu
bilmemize ve vurgulamamıza rağmen bunun yeterli olmadığını ve inşaat
uygulamalarındaki hataların neler olduğunu da anlatmaya çalıştık. Sayısız
seminer, toplantı, eğitim, teknik doküman ve raporumuza karşın yeterli
gelişimin sağlanamaması, gelecek adına daha çok çalışmamız gerektiğini
göstermektedir. Birliğimiz daha yüksek bir motivasyon ve sinerji ile güvenli ve
sağlam yapılaşma için tüm gücünü kullanmaya kararlıdır. Birliğimiz ayrıca,
yazılı ve görsel medyada hazır beton ile ilgili bilinçsiz ve art niyetli
dezenformasyon ile de mücadele etmeye ve kamuoyunu doğru bilgilendirmeye devam
edecektir.” şeklinde konuştu.
Birliğin Bilim Kurulunda yer alan 45 akademisyen tarafından hazırlanan
“Hazır Beton ve Depreme Dirençli Yapılar İçin Akademik Değerlendirme”ye,
önemine istinaden Sektör Raporunda da yer verdiklerini söyleyen THBB Başkanı
Yavuz Işık, “Akademik Değerlendirme, yapıların, depreme dayanıklı olması için;
işlevsellik, hizmet görebilirlik, her çeşit iç ve dış etkenlere direnç ve
sürdürülebilirlik bakımından; ilgili standartlara ve şartnamelere uygunluğu
sağlayacak deneyim ve yetkinlikte mühendislerden oluşan yönetim tasarım, yapım
ve denetim ekibi tarafından inşa edilmesi zorunluluğuna dikkat çekmektedir.”
diye konuştu.
Yıllardır riskli yapı
stokunun dönüştürülmesini sürekli gündeme getirdiklerini belirten THBB Başkanı
Yavuz Işık, “1995 yılında ülkemizde hazır beton üretimine yönelik herhangi bir
denetim mekanizması yokken THBB üyeliğinin birinci şartı Kalite Güvence Sistemi
(KGS) Belgesi almaktı. Başka bir sektörde benzeri olmayan bu uygulama ile THBB,
üyelerinin standartlara uygun üretim yapmasına liderlik ederken bir yandan da
tüm sektörün bu yöne evrilmesini sağlamıştır. Daha sonra yürürlüğe giren G
İşareti Yönetmeliği ile bu süreç tüm sektöre yayılmıştır. THBB olarak bütün
hazır beton üreticilerini standartlara uygun üretim yapmak üzere KGS Sistemi’ne
davet ediyoruz. Kahramanmaraş Depremleri sonrasında sadece riskli yapıların
değil, üretimden tasarıma, tasarımdan uygulamaya, uygulamadan denetime kadar
tüm süreçlerdeki iş yapış şeklinin ve zihniyetin de dönüşmesi gerektiğinin
önemini bir kez daha gördük. Bu konuda gerekli politikaların ve eylem
planlarının oluşturulmasını destekliyor ve tüm paydaşları göreve çağırıyoruz.”
dedi.