12M Tech Genel Müdürü, Akgün Yardımcı: “Avrupa Birliği Yapay Zekâ Yasası Problem Değil Fırsat”
“Avrupa Birliği, yapay zekâ teknolojilerini sıkı bir şekilde düzenleyen dünyanın ilk “Yapay Zekâ Yasası”nı kabul etti ve yasa kademeli olarak yürürlüğe giriyor. Öte yandan siber güvenlik gereksinimlerine ilişkin ‘Siber Dayanıklılık Yasası’nın da kabul edilmesiyle birlikte; yapay zekâ sistemlerinin geleceği ve özellikle de gizlilik, etik, güvenlik ve temel haklar konusundaki potansiyel olumsuz etkileri gündemde üst sıralara yükseldi.”
Türkiye’de sektörünün öncü teknoloji
şirketlerinden 12M Tech'in Genel Müdürü Akgün Yardımcı; yapay zekâ sistemlerine
yönelik yeni yasaların korkulacak bir gelişme olmadığına aksine yol gösterici
ve hatta iyi adapte olunması ve gereken hazırlıkların yapılmasıyla da teknoloji
geliştiren üreten şirketler için bir fırsat olduğuna vurgu yaptı. Yardımcı,
Türkiye’nin ‘Siber Dayanıklılık Yasası’ konusunda çalışma içinde olduğuna
dikkat çekti ve TBMM’de Komisyon kurulacağını belirtti.
Yapay zekâ
sistemlerinin gelişmesi ve yaygınlaşması ile birlikte potansiyel zararların
bertaraf edilmesi ve doğması muhtemel ihlallerin önlenmesi ihtiyacının
doğduğunu öngören Avrupa Birliği, geçtiğimiz Mayıs ayında “Yapay Zekâ Yasası”nı
onayladı. Gözler bu yasasının içeriği, yaptırımları ve uygulanabilirliğine
çevrilirken, 12M Tech Genel Müdürü Akgün Yardımcı ülkemizde özellikle
teknoloji sistemleri üreten veya bu alanda hizmet geliştiren firmaların nasıl
bir aksiyon almaları gerektiği konusunda değerlendirmelerde bulundu. Yardımcı,
sözkonusu yasanın teknoloji üreten şirketler için bir engel ya da problem değil
aksine fırsat olduğuna dikkat çekti.
“Yapay
Zekâ Yasası” Firmalara Yol Haritası Çiziyor
Yapay Zekâ
Yasası’nın risk temelini esas almakla birlikte; kademeli bir yapı inşa ederek,
uygulanacak kuralları da zarar potansiyeli üzerinden kurguladığını belirten Akgün
Yardımcı, “Bu yasa, yapay zekâ sistemlerinin etik kurallar çerçevesinde
güvenilir bir zeminde olması için bir standart yaratma amacı güdüyor. Yapay
zekâ sistemlerinin topluma zarar verme riskine göre kategorize edileceğini, bu
sistemlerin kullanıcıya karşı şeffaf olması gerektiğini ve aynı şekilde
denetlenebilir hâlde tutulacağına dair düzenlemeler getiriyor. Özetle bu yasa,
bizlere; yapay zekâ sistemleri kullanmayın demiyor! Aksine ‘geliştir’, ‘üzerine
inşa et’ ama ‘bunu belirlediğim kuralları referans alarak yap”
Yapay zekâ
sistemlerine yön veren ilk otoritenin AB olduğunu, bu nedenle ilgili yasayı
referans alarak kendini geliştiren şirketlerin sadece Avrupa ile değil tüm
dünya pazarına entegre olabileceğini belirten Akgün Yardımcı şöyle devam
etti:“Bu yasayı referans alan şirketler dünya da bir adım daha önde
olacaklar. Bu yüzden, Yapay Zeka Yasa’sı bir engel değil, aksine özellikle
teknoloji şirketleri için fırsata dönüşebilir. Teknolojiyi iş süreçlerine
entegre edecek ya da dijital dönüşümünde yapay zekâyı kullanacak şirketler için
böylesi kuralları çizilmiş bir yasayı fırsat olarak görmemiz gerekir.”
Yapay zekâ
sistemlerinin büyük bir hızla gelişmesi ve kullanıcılarının her geçen gün
artması nedeniyle, özellikle kişisel verilerin ve mahremiyetin korunmasının bu
teknolojinin önündeki en büyük soru işaretlerinden olduğuna da dikkat çeken
Yardımcı, çıkan bu yasa ile bu soru işaretlerinin de ortadan kalkacağını,
yeter ki firmaların belirlenen kuralları iyi analize edip, gereken
adaptasyonları yapmaları ve yasayı referans almaları gerektiğine vurgu yaptı.
Yapay Zekâ
Yasasına Aykırılık Şirketlerin Sonu Olabilir.
Yapay Zekâ
Yasası’nın tartışılan ve hatta şirketlerin bu yasadan ciddi anlamda çekinmesine
neden olan bir önemli konu da yaptırımları, yani aykırılık durumunda uyguladığı
cezalar. Çünkü yasa; uyulması gereken kurallara aykırılık hâlinde ağır
yaptırımlar öngörmekte ve kurallara riayet edilmesi gerektiğini önemle
vurgulamakta. Şirketlerin bu konuyu dikkate almasının öneminin altını çizen 12M
Tech’in Genel Müdürü Akgün Yardımcı, özellikle cezaların büyüklüğünün
yasalara uygun davranmayan firmaların sonunu getirebileceğini belirtiyor. Yardımcı;
“Bu yasaya aykırılık hâlinde ihlalin kapsamına göre aykırılığa sebebiyet
veren şirketin bir önceki mali yıldaki küresel yıllık cirosunun yüzde 7'si
oranına kadar giden Avro bazlı para cezalarından bahsediyoruz. Örneğin, yasaklı
bir teknolojinin kullanılması durumunda 35 milyon Avro ya da şirketin küresel
cirosunun yüzde 7’si kadar ceza uygulanabilecek. Diğer ihlaller için ise 15
milyon Avro’ya ya da cironun yüzde 3’üne kadar cezalar öngörülüyor.” şeklinde
konuştu.
Bu
büyüklükteki olası cezaların firmaları derinden etkileyeceğini belirten Akgün
Yardımcı, firmaların daha da özenli olması gerektiğini vurgulayarak
sözlerine devam etti: “Yasanın getirdiği cezaların parasal karşılığı her
firmayı tedirgin eder, hele ki ülkemizdeki firmaları. Çünkü şirket batırmaya
götürecek kadar büyük rakamlardan bahsediyoruz. Bu cezalar ve yaptırımlar yapay
zeka sistemlerinin kullanımının ne kadar ciddiye alınması gerektiğine işaret
ediyor. Avrupa, konu kendi vatandaşları, kendi kişisel hakları olduğunda çok
dikkatli ve kontrollü. Bizim de ülke olarak bu yasadan yararlanmamız gerekiyor.
Söz konusu yasaya sadece cezaları ya da yaptırımları gibi yönlerinden değil,
bizim bu alandaki gelişimize katkı sağlayacak bir yön, yol haritası olarak bakmamız
gerekiyor. Bu yasa bize böyle bir imkân sunuyor. Avrupa Birliği’nde kabul
edilen yasanın temel de getirdiği de bu. Şeffaflık, hesap edilebilirlik gibi
temel ilkeler var. Bu temel ilkelere uygun şekilde bunları göz önünde
bulundurarak geliştirirsek, Avrupa Birliği bu alanda bizim doğrudan pazar
alanımız olur, ayrıca dünya devletlerine açılma için de büyük bir fırsat. Bu
sayede firmalarımız dünyanın büyük bir oranına da hitap etme, ulaşma iş yapma
fırsatı yakalar. Aslında meseleyi doğru kurgularsak doğru yorumlarsak bu yasa
özellikle teknoloji şirketleri için ciddi fırsatlar sunuyor.”
Benzer
Süreç ve Korkular KVKK ve GDPR Çıktığı Zaman da Yaşandı
Benzer
süreçlerin ve korkuların; Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ile Genel
Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) çıktığı zaman da olduğunu hatırlatan Akgün
Yardımcı, yine 2026 yılında tam olarak yürürlüğe girecek olan ve dijital
unsurları barındıran ürünlerin yatay siber güvenlik gereksinimlerine ilişkin
“Siber Dayanıklılık Yasası” için de kuşku ve endişelerin olduğuna ama bunun bir
o kadar yersiz olduğuna da şu sözlerle vurgu yapıyor. Yardımcı şöyle
kaydetti: “Yapay Zekâ Yasası’ ya da ‘Siber Dayanıklılık Yasası’ temelde
sorumluluğu tarif etmemizi istiyor. Kurallar, sınırlar çiziyor. Yasası olmayan
bir durum kaosa yol açar, ama tüm bu yasalar bize yol gösteriyor ve hedef
veriyor. İşin ruhunu kaçırmamak özdeki mantığını anlamak gerekiyor. Tüm geçmiş
ve yeni çıkan ya da çıkacak olan olası yasalarda ortak akıl, ortak mantık,
temel ilkeler aynı bunu kavrar ona göre adımları atar kendimize yön verirsek,
bu hassasiyetleri iş yönetimimize entegre edersek özelikle Türk şirketleri için
bu durum bir sorun değil aksine başarıya ulaşmada önemli bir adım olur. Yeter
ki iyi anlayıp iyi yönetelim süreci.”.
TBMM’de
Komisyon Kurulacak
Türkiye’nin
de ‘Siber Dayanıklılık Yasası’ konusunda çalışma içinde olduğu hakkında bilgi
veren Akgün Yardımcı, sektörün bu konuyu büyük bir titizlikle
tartıştığını ve önemli adımların atılmaya başlandığının da müjdesini verdi. Yardımcı
gelişmeler hakkında şunları söyledi: “Türkiye’den Avrupa bölgesine
hizmetlerini, ürünlerini, hele ki siber güvenlik ile ilgili alanda hizmet
üreten sektör temsilcileri olarak Sibel Dayanıklılık Yasası’na uyum sağlamayı
kendi içimizde konuşuyor ve tartışıyoruz. Benzeri bir şekilde yine bugün
konuştuğumuz ‘Yapay Zekâ Yasası’ ile ilgili Meclis açıldıktan sonra bir
komisyon kurulacak, o çalışma sonucunda bir rapor çıkacak ortaya. Çıkan bu
raporlar sonrasında belki bir yasaya da dönüşebilir. Bunlar sektörümüz için,
ülkemiz için çok önemli adımlar. Bizim bu treni kaçırmamız için AB’nin attığı
bu adımları kaçırmamız aksine faydalanmamız gerekir. Belirlenen standartları,
temeldeki ruhun gerisinde kalmayacak adımları atarsak hatta ülkemizi bu işin
merkezine koyarak düzenleme yaparsak bu sektörümüze büyük bir ivme katar.
Özetle ‘kural olmasa da uy’ mottosunu gündeme almak gerekiyor. Çünkü bu
kurallaştığında hazır olmakta fayda var. Yani fırsat buradan geçiyor. Örneğin,
12M Tech olarak KVKK kanunu yürürlüğüne girdiğinde biz hazırdık, taslağına
çalışmıştık taslak halindeyken hazırlıklarımızı yapmıştık. Şimdi ‘Siber
Dayanıklılık Kanunu’ Avrupa’da yürürlüğü girdi genel hatlarıyla bize bir yol
çiziyor bu yoldan ilerlemek ve gereken hazırlığı yapmak şirketler için büyük
bir fayda sağlayacaktır. 12M Tech olarak biz ‘Avrupa Yapay Zekâ Yasası’na ya da
‘Siber Dayanıklılık Yasası’na bu gözle bakıyor ve hazırlığımızı yapıyoruz. Biz
şirket olarak iki yasayı da gündemimize aldık. Tüm şirketlere de bu hazırlığı
yapmalarını şimdiden öneririm.”