Sabancı Üniversitesi IICEC’ten Sürdürülebilir Bilgi Teknolojileri Webinarı
“Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC), daha güvenli ve verimli enerji geleceğini destekleyen faaliyetleri kapsamında, enerjinin ve verinin kesişiminde yeni trendlere ve çözümlere odaklı ’Sürdürülebilir Bilgi Teknolojileri için Veri Merkezi-Şebeke Koordinasyonu’ başlıklı bir webinar düzenledi. Webinarda, bu konularda öncü ve yenilikçi çalışmalara imza atan Boston Üniversitesi Bilgi ve Sistem Mühendisliği Merkezi (CISE) Direktörü Prof. Ayşe Kıvılcım Coşkun, veri merkezleri için enerji sistemleriyle etkileşimde yenilikçi çözümler geliştirilmesinin, daha sürdürülebilir bir geleceğin önünü açmak için önemli fırsatlar sağlayabileceğine dikkat çekti. ”
Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC),
enerji ve iklim alanındaki sektörel yol gösterici faaliyetleri çerçevesinde, 18
Eylül’de ‘Sürdürülebilir Bilgi Teknolojileri için Veri Merkezi-Şebeke
Koordinasyonu’ temalı webinar, düzenlendi. Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı
Güler Sabancı, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Yusuf Leblebici, Sabancı
Holding CEO’su Cenk Alper ile iş dünyası ve akademik camianın önde gelen
isimlerinin katıldığı webinarın konuşmacısı, Boston Üniversitesi Bilgi ve
Sistem Mühendisliği Merkezi Direktörü Prof. Ayşe Kıvılcım Coşkun oldu. Prof.
Coşkun, veri dünyasındaki ve yapay zekâdaki son trendleri, elektrifikasyon ile
yenilenebilir enerji alanındaki büyümeyi, bu gelişmelerin sonucunda güçlenen
veri-enerji etkileşimlerini ve bu alanda geliştirilen yenilikçi sürdürülebilir
çözümleri katılımcılarla paylaştı.
Bilişim ve teknoloji alanından önemli isimlerin katılımcı olduğu seminer
Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Yusuf Leblebici’nin açılış konuşmasıyla
başladı. Açılış konuşmasında Prof. Ayşe Kıvılcım Coşkun’un Sabancı
Üniversitesi’nin ilk mezunlarından olduğuna dikkat çeken Leblebici, Coşkun'un
Sabancı Üniversitesi’nden sonra ABD’deki çalışmalarını ve başarılarını takip
ettiklerini ve bugün kendisinin geldiği noktanın hepimiz için gurur ve mutluluk
verici olduğunu belirtti. Coşkun’un veri merkezlerini optimize etmeye yönelik
yenilikçi çözümlere dair yaptığı konuşmayı ilgiyle dinleyen Leblebici, Coşkun'a
hem katılımından hem de paylaştığı bilgilerden dolayı teşekkür etti.
Yapay zekâ çağında, veri merkezlerinin enerji tüketimi ve karbon
emisyonları hızla artıyor.
Dünya genelinde yapay zekânın yaygınlaşmasının enerji talebi üzerindeki
etkileri giderek daha belirgin duruma gelmektedir. Yapay zekâ teknolojisindeki
gelişmeler sayesinde enerji talebinde ve elektrik şebekeleriyle etkileşimlerde
yeni dinamikler ortaya çıkıyor. Her ChatGPT aramasının tipik bir Google
aramasından yaklaşık on kat daha fazla enerji tükettiğini belirten Prof. Ayşe
Kıvılcım Coşkun, yapay zekânın, ses ve video oluşturma gibi yetenekleri
geliştikçe, bu artışın hızlanarak enerji altyapısı üzerindeki etkilerinin
artacağına vurgu yaptı.
Yapay zekâ teknolojileri, benzeri görülmemiş düzeyde elektrik talep
ettiği için elektrik şebekesi üzerindeki etkileri yeni boyutlara ulaştı.
Yapay zekâ teknolojilerinin yüksek elektrik talebi nedeniyle elektrik
şebekeleri üzerinde oluşan etkilerin yönetiminin önemine işaret eden Prof.
Coşkun, enerji sisteminde ve diğer yeni trendlerde çeşitli gelişmelere ve
bunların veri ve enerji etkileşimindeki yansımalarına ilişkin önemli bilgiler
paylaştı. Prof. Coşkun, veri merkezlerinde ciddi oranda büyüme yaşanan ABD'deki
güncel gelişmelere dikkat çekerek, birçok şebekenin kapasitesine yaklaştığını
ve bu durumun stabilite sorunlarına yol açtığını ifade etti. Dünya genelinde
ülkelerin, bir yandan artan enerji talebini karşılarken, diğer yandan
karbonsuzlaştırma hedeflerine ulaşmak gibi iki yönlü bir zorlukla karşı karşıya
olduğunu belirtti. Bu bağlamda, rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji
kaynaklarının enerji sistemine entegrasyonunun hayati önem taşıdığını
vurgulayan Prof. Coşkun, rüzgar ve güneş enerjisinin her zaman mevcut
olmamasının kritik bir faktör olduğunu söyledi. Ayrıca, uygun fiyatlı ve geniş
ölçekli enerji depolama çözümlerinin eksikliğinin, şebekedeki talep ve arzın
dengelenmesini daha da karmaşık hale getirdiğini ifade etti.
Prof. Ayşe Kıvılcım Coşkun: “Enerji krizinin üstesinden gelmek için umut
verici gelişmelerden biri, bilgi işlem donanımının verimliliğindeki
ilerlemedir.”
Prof. Coşkun veri, yapay zekâ ve enerji kesişimindeki bu önemli yeni
trendler çerçevesinde, zorlukların üstesinden gelmek için umut verici
gelişmeler olduğunu belirtti ve bunlardan birinin bilgi işlem donanımının
verimliliğindeki ilerleme olduğunu vurguladı. “Veri merkezleri, daha verimli
sıvı soğutma sistemleri inşa ederek soğutma için harcanan güç miktarını
azaltmıştır; ancak bu verimlilik kazanımları, sürdürülebilirlik sorununu çözmek
için tek başına yeterli değildir. Ayrıca, çip teknolojisinde sağlanan verimlilik
artışının yavaşlamasıyla birlikte, enerji verimliliği sorununu çözmek de daha
karmaşık hale gelmektedir," dedi.
Prof. Ayşe Kıvılcım Coşkun, yapay zekâda daha sürdürülebilir bir
geleceğin önünü açmak için “esnek bilgi işlem” çözümlerinin önemini vurguladı.
Prof. Coşkun, konuşmasında yapay zekâ veri merkezlerinin inşasında yenilikçi
bir yaklaşım olan "esnek bilgi işlem" çözümlerinin önemine dikkat
çekti. Bu stratejinin, bilgisayar sistemlerinin bilgi işleme hızını ve
kapasitesini, sürdürülebilir enerjinin mevcudiyetine, maliyetine ve çevresel
etkilerine göre ayarlamayı içerdiğini belirtti. Böylece, veri merkezlerinin
elektrik şebekelerinde "esnek" yükler haline gelmesi, elektrik
taleplerinin daha iyi yönetilmesini ve şebekeye daha fazla yenilenebilir enerji
kaynağının entegre edilmesini mümkün kılıyor. Prof. Coşkun, konuşmasında
ayrıca, yapay zekâ veri merkezleri için yeni esnek hesaplama yöntemlerinin
geliştirilmesinin, küresel ölçekte yapay zekâ teknolojisinde daha
sürdürülebilir bir geleceğe kapı aralayabileceğine vurgu yaptı.