İşitme kaybının kader olduğu algısını değiştirmeliyiz
“Kullanıcılarının yaşama kesintisiz bağlanmasına olanak tanıyan ve “Hear now. And Always” (Şimdi ve Her Zaman Duy) felsefesi ile yenilikçi işitme teknolojilerinin mimarı olan Cochlear, işitme sağlığı farkındalığı konusunda da çalışmalarını sürdürüyor. Bireylerin yaşam kalitesini düşüren, sosyal yaşamı olumsuz etkileyen, hatta birçok başka hastalığa yol açabilen işitme kaybı konusunda farkındalık kazanmanın en az işitmek kadar kritik bir öneme sahip olduğunu söyleyen Cochlear Türkiye Genel Müdürü Gül Erden, inovatif teknolojiler sayesinde işitme kaybının kader olmaktan çıktığının altını çizdi. 23-29 Eylül Uluslararası İşitme Engelliler Haftası kapsamında açıklamalarda bulunan Erden, ileri ve çok ileri derecede işitme kaybı yaşayanların bile tekrar duymasının mümkün olduğunu vurguladı. ”
İmplante edilebilir işitme çözümleri sunan Cochlear, 40 yılı aşkın süredir
işitme kaybı olan bireyler için hayatı daha kolay hale getirme tutkusuyla öncü
teknolojilere imza atıyor. İşitme kaybının sadece sesleri duyamama değil, aynı
zamanda iletişimde zorluklar yaşama ve sosyal izolailerisyon riskiyle karşı
karşıya kalma anlamına geldiğine dikkat çeken Cochlear Türkiye Genel Müdürü
Gül Erden, işitme kaybı konusunda farkındalığın artırılmasının toplumsal
bir kazanım olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Dünyada toplam 430 milyon kişi işitme kaybı yaşıyor
İşitme sağlığının yaşam kalitesini belirleyen önemli unsurlardan biri
olduğunu belirten Gül Erden; “İşitme sağlığımızın iyi olması, iletişim
kurma, etkin ve üretken bir yaşam sürdürme ve sosyal etkileşimlerden tam
anlamıyla faydalanabilme gücümüzü etkiler. İşitme kaybı ise okul hayatımızdan
başlayarak yaşamımızın hangi evresinde olursak olalım iletişim ve etkileşim
becerilerimizi zayıflatarak hem verimliliğimizi hem de sosyal ilişkilerimizi
riske sokabilir, yaşam kalitemizi önemli ölçüde negatif yönde etkileyebilir.Bu
nedenle işitme sağlığına dikkat etmek, işitme kaybını önlemek ve en önemlisi
işitme kaybına çözüm sunabilecek imkânların farkında olmak kritik öneme sahip.
Ancak bugün bilinç eksikliği nedeniyle dünya üzerinde binlerce insan yaşamın
seslerinden mahrum kalıyor, üstelik seslere rahatlıkla ulaşabilecekken… Dünya
Sağlık Örgütü’nün 2023 yılında yayınladığı işitme sağlığı özel raporu
verilerine göre, 34 milyonu çocuk olmak üzere dünyada toplam 430 milyon kişi
ileri veya çok ileri derecede işitme kaybı yaşıyor. 2050'ye kadar belli bir
derecede işitme kaybı yaşayacak insan sayısı yaklaşık 2,5 milyar, ileri veya
çok ileri derecede işitme kaybı nedeni ile rehabilitasyon hizmetlerine ihtiyaç
duyacak insan sayısı ise en az 700 milyon kişi olarak öngörülüyor. En
düşündürücü ve hızla önlem alınması gereken veri ise dünyada önlenebilir işitme
kaybı riski altında bulunan genç sayısının 1 milyardan fazla olması. Gene
tedavi edilebilir durumda olan ama bir aksiyon alınmamış kronik kulak
enfeksiyonu olan kişi sayısı ise 200 milyon. Bu noktada tıp dünyasında çığır
açan teknolojinin gücüne ihtiyacımız olduğu aşikâr. Önlenebilir işitme
kayıplarının önüne geçmek ve mevcut durumda işitemeyen bireylerin tekrar sese
kavuşmasını sağlamak için koklear implantların yaygınlaştırılarak daha fazla
kişiye ulaştırılması ise şart” dedi.
Devlet geri ödemesi sayesinde maliyetsiz olarak işitme tedavisi
yapılabiliyor
Koklear implant teknolojisinin ileri ve çok ileri düzeyde işitme kaybı
yaşayan bireylerin tekrar işitmesi noktasında devrim yarattığını belirten Erden;
“Bu teknoloji, işitsel sinirlere doğrudan ses sinyalleri ileterek işitme
yetisini geri kazandırıyor ve bireylere seslerin büyüsünü yeniden deneyimleme
imkânı veriyor. Koklear implantlar, işitme engelli bireylerin hayatlarını
dönüştürürken, aynı zamanda onların aileleri ve çevreleriyle daha yakın bir bağ
kurmalarına da yardımcı oluyor. Geleneksel işitme cihazlarını kullanamayan ya
da geleneksel işitme cihazıyla yeterli fayda sağlayamayan ileri veya çok ileri
derecede işitme kayıplı hastalar koklear implanttan yararlanabiliyor. Koklea
içine yerleştirilen bir elektrod sistemi olan koklear implant, işitmenin geri
kazandırılmasını sağlıyor. Ülkemizde birçok işitme kayıplı birey, koklear
implant tedavisinin çok maliyetli bir tedavi olduğunu düşündüğü için bu
seçeneği hiç değerlendirmiyor. Oysa koklear implant ameliyatı ülkemizde devlet
geri ödemesi kapsamında ve yüzde 100 geri ödeniyor. Çocuklarda devlet dört yaşa
kadar iki kulağı, erişkinlerde ise tek kulağı karşılıyor” diye belirtti.
Bilinçlendirmeden destek programlarına kadar her alanda çalışmalar
yürütüyor
Cochlear olarak misyonlarının sadece cihaz sağlamanın ötesinde işitme
engelli bireylerin yaşamlarını destekleyerek onların toplumda tam ve etkin bir
şekilde yer almasını sağlamak olduğunu ifade eden Gül Erden; “Tam
da bu noktada eğitim, bilinçlendirme ve destek programları düzenleyerek, işitme
kaybı yaşayan bireylere ve ailelerine yol gösterip destek olmayı hedefliyoruz.
İşitme sağlığı farkındalığı konusunda toplumsal bilinç düzeyinin artması,
tedavide standardizasyon, aday ve hasta yolculuğunda tanımlanmış adımlar,
klinisyen ve odyologların eğitiminde süreklilik, işitsel rehabilitasyon
uygulamalarının ülke çapında yaygınlaştırılması ve eğitimlerle desteklenmesi
gibi projelerde çalışmalar yürütüyoruz. Aynı şekilde ilgili sektör paydaşları
ile çalıştaylar düzenliyor, danışma kurulları ile standart tedavi ve hizmet
kılavuzu hazırlanması için projelerde yer alıyoruz. Ülkemizdeki erişkin
bireylerde işitme sağlığı kalitesini ölçmek üzere 50 yaş ve üstü gruplarda
işitme tarama çalışmaları sürdürüyor, sağlıklı yaşlanmanın önemli bir parçası
olan ve bilişsel gücü de destekleyen işitme kalitesinin önemini anlatmak
istiyoruz” şeklinde konuştu.